EKMOK BURHANIYE OREN MOTOFEST GEZIM.
06.07.2016 Carsamba.
Saat 11:00 de Tahir’le Kusadasi Kipa Shell benzin
istasyonunda buluştuk.
Selcuk ve otobandan Izmir üzerinden Menemen ve Aliaga’ya
geldik. Kozak yaylasindan gitmeye karar verdik. Odemis’in içinden geçerek Kozak
yaylasina surduk. Yaylanin tepede sol tarafta kucuk bir koy lokantasinda mola
verdik. Burada yediğimiz keşkek ve nohutlu börek lezzetliydi. Suyu ve bu sudan
yapilan cayin tadi da güzeldi. Ayrica fiyatlar cok uygun. Bu yolu kullanan
arkadaşlara tepedeki bu kucuk lokantada mola vermelerini tavsiye ederim.
Buradan hareketle Gomec, Karaagac üzerinden Burhaniye’ye geldik.Biraz
dolaştıktan sonra birkaç kişiye de sorarak festival alani olan “Ayakli Mesire
Yeri” ni bulabildik. Burasi tam deniz
kenarinda değil. Deniz uzakligi yaklasik 200-250 m. kadar. Agacli bir alan.
Sahneye uzak (gurultuden rahatsız olabiliriz düşüncesi ile) duvar kenarinda
,akasya agacinin gölgesine cadirlarimizi kurduk.
Yurume mesafesinde olan Migros Jet’den alisverisimizi
yaptık. Cadirin onunde cilingir soframizi hazırlayarak aksam yemeğimizi cadir
onunde yedik. Bu arada benim Touratech çantalar masa görevini cok güzel gördüler.:
07.07.2016 Persembe:
Sabah kahvaltinin ardindan gelen kampçılarla tanisma ile
vakit geçti. Ogle saatlerinde yürüyerek deniz kenarina gittik. Sahil oldukça
kalabalikti.Sahildeki denizkizi heykeli yanindaki iskelede denize girdik.Deniz
suyu asiri olmamakla birlikte biraz sogukcaydi, ama içine girilemeyecek kadar
da değil. Denizden cikinca tepedeki cafede cay içip ayvalik tostu yiyerek biraz
zaman geçirdik. Oradaki prizde telefonlarimizi sarj emek için de bir firsat
oldu.
Aksama doğru Selahattin Usta ve esi geldi. Bursa bölgesinden tek geziye
cikmis olan ve Cunda adasindan gelen Selcuk bizim cadirlarin yanina cadirini
kurdu. Aksam yemekte birlikteydik.Bu gece yemekte Oren Ogretmenler sitesinin
ilerisindeki limandan aldigimiz ve ayni yerde pişirttiğimiz baliklar vardi.Bu
gece canli konser de vardi ama biz sohbetten konseri pek izleyemedik.
08.07.2016 Cuma:
Kahvalti sonrasi Fikret’i bekledik.Ogle saatlerinde gelince
O, Tahir ve ben ilk once HasanBoguldu’ya gittik. Cok kalabalikti. Motosikletle
giriş 10 TL. Hasanboguldu’da su cok soğuk. Ama ben yine de girdim.
Buradan
düşüncemiz Mihli Selalesi’ne gitmekti. Ancak HasanBoguldu’da gorustugumuz insanlar;
oradan geldiklerini, cok asiri kalabalık olduğunu söylediklerinde vazgeçtik.
Gogil Amcaya sorarak ayaküstü yaptigimiz kisa bir arastirma sonunda o bölgede
“Ayazma”nin gorulmeye değer olduğuna karar verdik ve
Kucukkuyu,Ayvacik,Ezine,Bayramic ve Evciler üzerinden Ayazma’ya geldik.Burasi
güzel bir mesire alani. Selalesi, deresi ve yesilligi ile piknik yapmaya cok
uygun. Zaten gerek HasanBoguldu’da gerekse burada yapilan izgaralar nedeni ile
et kokusundan neredeyse nefret edecek duruma geldik.Ayazma ayni zamanda tarihi
onemi olan bir yer. Dunyada ilk Guzellik kraliçesi yarismasi burada yapilmis.
Haritadan baktigimizda buranin Edremite cok yakin olduğunu
gorduk. Arada sadece Kaz daglari (Ida) var. Geldigimiz yol ise 130 km
civarinda. Acaba dag yolundan gidebilirmiyiz diye dusunup aramizda istişare
yaptık. Evcilerden sonraki Cavuslu koyune gidip koy kahvesinde cay içelim ve
köylülere soralim diye karar verdik. Cavuslu koy kahvesinde köylülerle cay içip
sohbet ettik. Bize yolun güzel olduğunu arabalarin bile gittiğini, tepede
Daridere Dinlenme Tesisi (Koyluler buraya Fidanlik da diyorlar) olduğunu, ancak
cok sayida yan yol olduğunu ve ana yoldan ayrilmamamiz gerektiğini söylediler.
Yol tarifini de çizimle anlattilar.
Biz yine de garanti olsun diye Daga
cikmadan once son koy olan Serhat Koyu kahvesinde durduk. Ordaki köylülerden de
yol tarifi aldik.Koylulerden Ismail bize detayli anlatti. Hatta belli bi yere
kadar kendi motoru ile bize eşlik etti. Ismailden ayrldiktan sonra bozuk yoldan
daga doğru tirmanmaya basladik.Neticede ormanin derinliklerinde kaybolduk. Yol gittikçe daha da bozuluyor ve karsimiza
devamli catalli yollar cikiyordu. Hava da karardi. Gecenin karanliginda cok
bozuk tasli yollarda bir turlu Daridere’yi bulamadık. Gecenin zifiri
karanliginda ve her metresinde daha da
bozulan yollarda ilerlerken içimde hapsolmuş korku da yavaş yavaş disariya
cikmaya baslamisti.Daha sonradan öğrendiğime gore ayni duygular yol
arkadaslarimda da varmis. En sonunda, geldiğimiz yoldan geriye Serhat koyune
dönmeye karar verdik. Tabi ki donus de pek kolay olmadi. Yolun cok bozuk
olmasi, gece iyice karanlık olmasi ve yol yorgunluğunun da olmasi nedenleriyle
donus yolunda motorumu 7-8 kez kaydirdim. Ama galiba “GS” ayricaligi ve tabi ki
Allah’in yardimi ile yere yatmadım, kurtardım. Serhat koyune kadar arkamda
artci olarak Yusuf ile gitmedim desem yalan olur. Koye geldiğimizde yüzümde
sanki nurlar acti. Hemen cami kenarindaki kahvehanede cay içtik, dinlendik.
Ordaki köylülerle sohbet ettik. Adamlar
“Abi siz ne yaptiniz ya, yol cok güzel, BMW ler bile gidip geliyor “ demez mi? Aklimiz
bir anda karisti, ordan bir koylunun rehberliği ile (Koylu kendi motoru ile
rehberlik edecekti) tekrar denemeyi bir an için duşunduk. Ancak oyle yorgunduk ki o yollara tekrar
girmeyi düşünmedik ve geldiğimiz yoldan, yani Ezine üzerinden Burhaniye Oren’e
gittik. Yol uzun, ama en azindan asfalt ve yormuyor. Kamp alanina geldiğimizde
saat 02:00 olmustu.
09.07.2016 Cumartesi:
Sabah Suat Usta ve Yaverleri ve Aydin'dan Tuncay kardesim de geldiler. Bugun kamp alanindayiz.
Dunku yorgunluktan
sonra bugun motora binmeyi canim hic istemiyor.
Sadece Motorlari yıkamak için yakindaki bir benzin istasyonuna gittik.
Bunun disinda bugun motora binmedim. Aksam yemeği olan nohut yemeği, keşkek ve
pilav EKMOK ikramiydi. Aksam “Gurubal Enfeksiyon” Grubunun konseri vardi. Konser izledik ve yattik.
10.07.2016 Pazar:
Sabah EKMOK ikrami olan kahvaltıdan sonra cadirlarimizi
topladık. EKMOK’a Tesekkur edip dostlarimizla vedalaştıktan sonra 3 motor
hareket ettik. Fikret Kozak yaylasindan gelmeyi tercih ettiğinden yol ayriminda
bizden ayrildi. Tahir ve ben Ayvalik, Izmir, Seferihisar, Gumuldur ve Ozdere
üzerinden evlerimize sag salim donduk. Boylece bir gezimiz daha anilarimizin en
güzel kosesine yerleşmiş oldu.
Bu gezimde karsilastigim ve yeni tanistigim kişiler (Soke
grubu hariç): Selcuk/Bursa, Halil Ibrahim/ Karacabey, Halil
Biga/Canakkale,Tolga/Canakkale, Huri/Canakkale, Cafer/Salihli, Huseyin/Salihli,
Ahmet/Biga, Perkitan/Pinarbasi, Bulent Portakal/Izmir, Zekeriya/Aydin, Tuncay/Aydin,
Nuri/Edremit, Huseyin/Bursa, Tuncay/Bursa. Bekir/Bursa. Ve isimlerini almayi
ihmal ettiğim (buda benim kusurum affola) Bilecik, Kemalpasa, Tekirdag ve
Edremit bölgelerinden arkadaşlar)…